ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
pdf uzantılı cv oluşturamamak
erkeklerin gizli sırlarını ortaya çıkarma rehberi
-
erkeklerin de kadınların da sırları vardır. zihinlerinde kimseye açmadıkları şeyler. yaptıkları ama anlatmadıkları, düşündükleri ama paylaşmadıkları.
bir insanı sevmek, onun zihnine tümüyle sahip olmak demek değildir. karşınızdakini, size açtığı kadarıyla seversiniz. zaman içinde tanır, anlarsınız. bir insanı anlamak için tüm sırlarını bilmenize gerek yok. gerek duyarsa size zaman içinde anlatır, duymuyorsa bilmemeniz gerektiğini düşünüyordur.
sırlar, insanın kendine özel alanıdır. onu, o yapan şeylerdir. onları çekip almaya çalışmak, onu başka biri yapmaya çalışmak aslında. bir insana güvenmek için onun 'her şeyini' bilmeniz gerekiyorsa, güven sorununuz var demektir, iç dünyanızı gözden geçirmeniz gerekir. karşınızdaki gerçekten güvenilmez davranıyor da olabilir, o zaman da ilişkinizi gözden geçirmeniz gerekir.
insanı, dedektiflik yaparak ilişki yaşamak kadar tüketen bir şey yok bu hayatta. hem kendinize hem karşınızdakine eziyet etmek istiyorsanız buyrun tabii, tutmayalım sizi.
konyalı saat işten atılma rezaleti
-
sirket yoneticisini yada herhangi bir insani, kirk yillik dostlari olmayan insanlarin arasinda 'dazlak' seklinde niteleyip kisiyi böyle bir baskasina tanitmaya calisan bir calisanin; tavrini begenmedigi musteriye, calisma arkadaslarina, havalimani yetkililerine neler soyleyebilecegi, nasil tavirlar sergileyecegi öngörüsü ve mantigiyla
ve 3 dkdir tanistigi birine orantisiz bir guvenle sacma sapan laflar eden birinin is hayatinin gerektirdigi disiplinle basa cikamayacagi acik oldugundan,
isten atilma kararini hakli buldugum,
olayda adi gecen ismi nezaketsizce, dengesizce, saldirganca sozlukte ifsa etmesini dava konusu olarak yorumladigim,
soz konusu markanin son kararini dogru bulmakla birlikte daha önceki elemeler konusunda daha dikkatli olmalari gerektigini hatirlatmak istedigim olay.
rezalet puanim 0
tuncel kurtiz
-
kendisiyle 3 yıl önce ekşi sözlük'ün doğumgünü etkinliğinde tanışmıştım. yazarların oluşturduğu kalabalığa bakıp "ne kadar güzel insanlar böyle" demişti. benim o dediğinde gördüğüm ise kocaman bir insan sevgisi ve teveccühlü bir tevazu olmuştu. sanat camiası için büyük kayıp.
engelli rampasına izin vermeyen bina sakinleri
-
oylama yapılmış ve milletin iradesi tecelli etmiştir.
görüyorsunuz milletin iradesini, hiçbir zaman mantıklı karar veremiyorlar.
edit: şuradan da siyaset çıkardım ya, yazıklar olsun bana ve buna sebep olanlara.
9 farklı makinenin çalışma prensibi
-
dikiş makinesinin çalışma prensibini anlatan gif'in sözlük yazarları tarafından üç farklı debe'ye sokularak ne kadar beğenildiğini gördükten sonra yapmaya karar verdiğim amme hizmeti. şu şekilde:
anahtarın kilidi açması (açık ara en etkileyicisi)
radyal uçak motoru
bozuk para yerleştirme makinesi
saatin kontrol mekanizması
araçlardaki vites sistemi
top cephanesi yükleme sistemi
vantilatör
fermuar
bahçe teli üreten makine
dipnot: makine isimlerinde ağır hata olması mümkündür, linç etmek yerine doğrusunu söyleyin düzelteyim.
edit: 9 farklı makineyle yola çıkmıştık, sözlükçülerin ilgisini görünce 32 farklı makineyle devam ettik.
çemberin çevresi ve pi
kardan kavraması
ilaç baskı makinesi
buhar lokomotifi
alfa stirling motoru
planet dişli
buhar makinesi
ak-47'nin çalışması
benzinli motorun çalışması
içten yanmalı motor
yay üretimi
kurşun kalemi sivrileştirmeye yarayan makine
metal parçalarda delik açmaya yarayan makine
trambona şekil veren makine
borderline cadı'dan gelen ekleme: krank kam mili
hesaplama yapan eski nesil bilgisayar
el bombası
oval regülasyon
eski nesil çamaşır makinesi
ferforje (merdivendeki süslü demirler)
zincir yapımı
wankel motoru, bu da değişik bir versiyonu
boksör tipi motor
ben buyum abi ya'dan gelen ekleme: step motor
ilkokulda siyah önlük giymiş nesil
-
- sayma fasulyeleri gerçek fasulyeydi.
- fişlerle okumayı söktüler.
- sert plastikten beslenme çantaları vardı renk renk. bir dilim ekmek, bir dilim peynir ve 5-6 zeytin fiks menü. en zengin beslenmede sarma olurdu, öğretmene bile ikram edilirdi. bir de beslenme çantalarına kumaş peçete konurdu. selpak mı vardı?
- 1 lira harçlık alırlardı çok şanslılarsa babalarından.
- bakkaldan un kurabiyesi alırlardı tenefüslerde.
- basmalı kalemleri yoktu. kurşun kalem ve sivretgeç kullandılar hep.
- arı maya'lı silgiler çıktığında ilkokulu bitirmişlerdi.
- 23 nisan'larda ront oynamak için bir örnek ront elbiseleri diktirirlerdi. bayram gerçekten bayramdı.
- kedi merdiveni yapmayı iyi bilirlerdi.
- pazartesileri mendil ve tırnak kontrolü yanında bit kontrolü de olurdu.
- ünite dergileri ilkokulu bitirmeye yakın çıktı, renkli renkli ne güzellerdi.
- tebeşirler kare idi, yuvarlak tebeşir bile yoktu.
- müzik dersinde flüt ve melodika çalmayı, çok iyi mandolin çalan öğretmenlerinden öğrenmişlerdi.
- beslenmeye muz koymak ayıptı, muz herkesce ulaşılabilir bir meyve değildi çünkü.
- karnelerini hala saklarlar.
- şimdi korkarım ki "orta yaşta" diye anılıyorlar.
gabriel garcia marquez
-
sürekli kitap aldığım sahafta şöyle bir diyaloğu duymama neden olmuştur;
çocuk: neden pahalı o kitap o kadar?
sahaf abi: pek bulunmayan bir baskısı
çocuk: olsun. marquez o kadar iyi bir yazar değil ki.
sahaf abi: kalk git lan bu dükkandan!!
edit: hazır başklıktaki en beğenilen entry bu olmuşken bir de bruada belirteyim. ekşi şeylere de giren o satırların marquez ile pek alakası olduğunu düşünmüyorum. veda mektubu diye paylaşılan şeyin ise kesinlikle ama kesinlikle marquez ile alakası yok.
türk futbol tarihini değiştiren sözler
-
"antrenman sahasinin bir an once cimlendirilmesini istiyorum" - jupp derwall 1984
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"koçtaştaki wirelessın adı koçtaş ağı olsa çok güzel olmaz mı çocuklar."
deist ve ateistlerin bayram tatilini 9 gün yapması
ilk kez bir kızla yemeğe çıkacak erkeğe tavsiyeler
-
entrylerde gördüğüm kadarıyla en büyük çelişki hesap konusunda ortaya çıkıyor. naçizane bir tavsiye de benden olsun:
asıl mesele buluşmayı kimin ayarladığı. yemeğe çıkmayı siz teklif ettiyseniz ve ilk buluşmaysa lütfen hesabı ödeyin. pahalı yerlerde kasmaya gerek yok. özgün, küçük, pahalı olmayan ama lezzetli bir yer bulabilirsiniz eminim. hesabı kızın olmadığı bir anda ödemeniz daha hoş, fakat olur da kız tuvalete falan gitmediyse yapacak bir şey yok. bu noktada kızı da tartmış olursunuz böylece. kız hesabı ödemeyi teklif ediyorsa, birlikte ödeyelim* gibisinden bir şeyler söylediyse ya da tuvaletten dönünce "ya neden ödedin hesabı oldu mu şimdi" dediyse tamamdır!
işte o noktada hamlenizi yapın ve "ne var canım sen de bana yemekten sonra kahve ısmarlarsın."veya "bir ara şu anlattığın yemekten/tatlıdan yaparsın bana." derseniz iş bitmiştir. hem kibarca hesabı ödemiş hem de ikinci buluşmanın ayağını (belki de onun evinde) yapmış oluyorsunuz.
telefon mevzusu önemli. allah aşkına kızla buluşunca oynayıp durmayın şu telefonla, sessize alın gitsin.
son olarak mümkünse soğan/sarımsak yemeyin. ilişkiniz rayına oturunca yaparsınız onu. yoksa kızda "demek ki bu gece öpüşme ihtimali yok." fikrini baştan uyandırırsınız. o ihtimal olsa bile kendi ellerinizle yok etmiş olursunuz.
edit:imla
bir doktorun egosundan daha büyük olan şey
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
tadilat halindeki bir binaya giriş için yöneldiğim sırada telefonuma tanımadığım bir numaradan boş mesaj gelmesi. mesajı okumak için telefonu elime almam bu arada bir kaç saniye kaybetmem ve hemen akabinde tepeden dikey uzun bir inşaat demirinin düşmesi.
sonra defalarca kez mesajı gönderen numarayı aramam ama hattın kapalı olması.